Prens Adaları'nda 'rant' operasyonu hız kazandı

İstanbul'un Prens Adaları'nda yalnızca bir haftada tamamı sit alanı olan sahillerde hukuka aykırı üç ayrı girişim gerçekleşti.

Prens Adaları'nda 'rant' operasyonu hız kazandı
25 Nisan 2024 - 12:41

İstanbul’un Prens Adaları’nda hukuka aykırı işlemler, ihaleler hız kesmeden devam ediyor. Deniz ve denize ulaşılacak her alan ranta açılmakla kalmıyor, sebze bahçeleri bile ihaleye çıkıyor. Geçtiğimiz bir hafta içinde Heybeliada ve Burgazada; tamamı sit alanı olan sahillere yönelik üç hukuksuz girişime sahne oldu:

İstanbul Vakıflar 2. Bölge Müdürlüğü tarafından Burgaz’daki Martha Koyu ve koyun sırtında yer alan sebze bahçesi ihaleye çıkarıldı.

Heybeli’de Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edilen, dünyanın en güzel ve mikro klimaya sahip Çam Limanı ve orada kiracı konumundaki bir işletmenin acele tahliyesine karar verildi.

Yine Heybeliada’daki orduya ait iskelenin bitişiğindeki kıyıdaki hafriyat ve dolgu çalışması başlatıldı. Buraya ilişkin henüz bir bilgi olmamakla birlikte, Adalılar alanın ihaleye çıkarılacağını düşünüyor.

Birinci derece SİT alanı olan Madam Martha Koyu, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 8 Mayıs’ta aylık 150 bin TL ile kiralamaya açılıyor.

Uzmanlar Madam Martha Koyu’nun önemini pek çok kez dile getirmiş; deniz çayırlarının en önemli yaşam alanlarını oluşturduğunu, Marmara’ya oksijen sağlayan bir habitat, bir deniz ekosistemi için olmazsa olmaz olduğunu belirtiyor. Bilim insanları, bu koyun İstanbul çevresinde korunması gereken en önemli yaşam alanlarından biri olduğunu dile getiriyor.

Ancak Martha Koyu ne yazık ki 2019-2021 tarih aralığında da benzer bir ihale konusuyla tehdide açık hale getirilmişti. Koyun 8 Mayıs’ta ihaleye çıkması bekleniyor.

KOYDAKİ BAHÇE DE İHALELERDEN NASİBİNİ ALDI

Mimi koyunun üst kısmındaki bahçe de parça parça ihale ediliyor. Geniş bir alanı kapsayan ve kiralayan için hazırlanmış ihale şartnamesinde kıyı kenar çizgisi vb hiçbir şart bulunmuyor.

İhaleye çıkan yer 10 ile işaretli alan. İkinci ihale ise parkın oradaki alan içerisindeki evlerden biri…  

 

DİYANET'İN ADALAR'DA İŞİ NE?

Ayrıca Heybeliada Sanatoryumu‘na ait 3 bin 100 metrekarelik kıyı parselinin, Kaymakamlık emri ile boşaltılmasının istendiği ve arazinin İstanbul Müftülüğü aracılığıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredileceğini Yeşil Gazete daha önce duyurmuştu.

17 Ocak’ta yayımladığımız haberde, sözü geçen parselde şu anda plaj olarak çalıştırılan işletmenin 4 Ocak 2024’e kadar araziyi boşaltmasının istendiği ancak, 11 yıldır burayı işleten işletme sahibi Yasin Mercan‘ın, Adalar Kaymakamlığı‘nın tahliye talebini mahkemeye taşıdığı paylaşılmıştı. Yeşilgazete'nin haberine göre, İstanbul 2. İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı vererek işlemi iptal etti.

Sanatoryumun bulunduğu parsel ile plajın bulunduğu kıyı parselinin Hazine’ye ait olduğu ifade ediliyor. Konuyu yakından takip eden Dünya Mirası Adalar Girişimi‘nde gönüllü Derya Tolgay, Yeşil Gazete’ye yaptığı açıklamada bu parselde ne yapılması planladığını bilmediklerini ancak kıyı kanunu kapsamında kalan ve daha önce ruhsatlandırılmış işletmenin tahliyesine dair resmi tebligat iletilmiş olduğunu anlatmıştı.

'TARİHE DE BİR İLK OLARAK GEÇMİŞ BULUNUYORUZ'

Dünya Mirası Adalar girişiminde gönüllü olan Derya Tolgay,  yakın zaman önce Adalar Koruma İmar Planları’nın askıdan indiğini hatırlatarak şunları anlattı:

“Görüldü ki planda dört tarafı deniz olan Adalarda kıyılar plana dahil edilmemiş. Olacak iş değil, değil mi? Haliyle plan bizler tarafından Adalar koruma değil koruma(ma) planı olarak okundu. İtirazlar edildi, davalar açıldı, ancak dava açanlar arasında İBB yer almadı. Oysa bu planı Adalılar’la birlikte katılımcı bir model ile yaptığını açıklamışlardı ve kıyıların korunması da plana dahildi.”

İBB’nin Marmara Bölgesi Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildikten sonra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na yolladığını belirten Tolgay, “Sonuç itibari ile Bakanlık kıyıları kendi yetki alanına aldı, iç bölgeleri de İBB’ye bıraktı. Tam da planların askıda olduğu süreçte yapılan kamuoyu bilgilendirme toplantısında İBB, bu planlara sahip çıktığını ve Bakanlıkla anlaştığını söyledi” dedi ve şunları aktardı:

“Oysa dünyanın hiçbir yerindeki adaların imar planları bu şekilde yapılmamıştır. Böylece tarihe de bir ilk olarak geçmiş bulunuyoruz. Ayrıca bu plana artık kimse ‘katılımcı imar planları‘ diyemez. Bu plan tepeden indirilen bir plandır. Buna göz yuman her kurumda tarihte yine yapıp, ne yapmadığı ile hatırlanacaktır.”

Tolgay, Kıyı Kanunu’nun son derece net olduğunu, kıyı şeridinden yararlanmada kamu yararının önde geldiğini belirterek “Dolayısıyla kıyıları üçüncü bir  kişiye kiralayamazsınız. İdarenin buraları kiralaması hukuka aykırıdır” dedi.

SİT İLANINDAN SONRA PLANLAMA SÜRECİ NASIL YÜRÜTÜLÜYOR?

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının sitesinde yer alan bilgilere göre; bir yerde sit ilan edilmişse orada üç ay içinde Bölge Komisyonu tarafından Geçiş Dönemi Yapılaşma Koşulları belirlenir, 18 ay içinde Koruma Amaçlı İmar Planları hazırlanır.

Bu planlar ise “Korunan Alanlarda Yapılacak Planlara Dair Yönetmelik” ile “Korunan Alanlarda Plan İnceleme ve sonuçlandırılmasına ilişkin Genelge” ekinde bulunan “Korunan Alanlarda Yapılacak İmar Planı Teklifi Usul ve Esaslarına” göre hazırlanıyor.

Son olarak bir yerin sit ilan edilmesi veya sit statüsünün değiştirilmesi halinde bu alanda her ölçekte plan uygulaması durduruluyor.

Doğal sit alanlarında planlama yapmaya ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının tam yetkisi bulunuyor.

 

PRENS ADALARI

Bizanslılar tarafından Prens Adaları, Osmanlı zamanındaysa Kızıl Adalar olarak adlandırıldılar. Bizans döneminde sürgün yeri olarak kullanılmıştır.
Günümüzde Adalar veya Marmara Adaları olarak bilinirler.

Adalar 9 adadan oluşur. 
Büyükada ( Prinkipo), 
Heybeliada( Halki), 
Burgazada ( Antigoni), 
Kınalıada (Proti), 
Sedef Adası (Terevintos), 
Tavşan Adası ( Miyandros), 
Sivri Ada (Oxis), 
Kaşıkadası (Pita), 
Yassıada ( Plati). 


YORUMLAR

  • 0 Yorum